ÖĞRETMEN İMECESİ

2. MEVCUT DURUM ve PROJENİN GEREKÇESİ

2. MEVCUT DURUM ve PROJENİN GEREKÇESİ

Projenin hazırlanmasını gerekli kılan mevcut durum ve gerekçesini oluşturan sorun başlıkları şu şekilde ortaya konmuştur.

2.1. Sürekli iyileşme, gelişme, sistematik düşünme ihtiyacı;

Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da zaman, emek israfı çok fazla, yaptıklarımızı tekrar tekrar yapıyor, birimizin oluşturduğu bir planı, materyali, etkinliği binlerce öğretmen ayrı ayrı yapmak zorunda kalıyor ya da internetten bulduğumuz materyalleri amaca uygunluğuna veya kalitesine bakmaksızın derslerimizde kullanıyoruz.  Yapılan bir işi, iş akışına dönüştürüp süreç odaklı planlama ve geliştirme alışkanlığımız çok zayıf. Toplum olarak yaptıklarımızı kayıt altına alma  alışkanlığımız sınırlı. Her seferinde yeniden başlıyoruz; sistem, gelenek oluşmuyor. Yaptıklarımızı tanımlamaya, tanımladıklarımızı da yapmaya çalışmalı, süreç odaklı, ölçülebilir, sürekli gelişime uygun standart iş akışları oluşturmalı, eğitim kurumları ve öğretmenler olarak iş yapma biçimimizi gözden geçirmeli, kalite ve yalın yönetim felsefesini hayata geçirmeliyiz

2.2. Öğrenmede ve öğretmede sorun yaşıyoruz:

YÖK tarafından açıklanan 2020 Üniversite sınav sonuçlarına baktığımızda   bütün derslerden başarı oranımız ortalama %20 yi geçmiyor. 10 sorudan ancak bir iki doğru ortalamasına sahibiz. 

OSYM verilerine göre TYT testlerinin ortalamaları: Türkçe (40 soru): 14.516, Sosyal Bilimler (20 soru): 7.944, Temel Matematik (40 soru): 6.082, Fen Bilimleri (20 soru): 3.247, 

OSYM verilerine göre AYT testlerinin ortalamaları: Türk Dili Ve Edebiyatı (24 Soru): 4.249, Tarih-1 (10 Soru): 1.206, Coğrafya-1: (6 Soru): 1.369, Tarih-2 (11 Soru): 1.149, Coğrafya-2 (11 Soru): 2.306, Felsefe (12 Soru):  1.961, Din Kült.Felsefe (6 Soru): 0.600, Matematik (40 Soru):  8.015, Fizik (14 Soru): 1.341, Kimya (13 Soru): 1.746, Biyoloji (13 Soru): 1.53

2.3. Günümüzde teknoloji, yeni farkındalıklar iş ve yaşam biçimlerini/alışkanlıklarını değiştirmeyi zorunlu kılıyor:

Değişim çok hızlı ve öğrenilmesi gereken şeylerin sayısı, kapsamı çok fazla ve çok hızlı artıyor. Daha okulu, akademik literatürü gelişmeden, pek çok konu hayatımıza giriveriyor. Yepyeni ihtiyaçlar, sorunlar, fırsatlar, tehditler yaratıyor. Geleneksel eğitim içeriklerinin, yöntemlerinin, araçlarının çoğu kısa sürede işlevsiz oluyor. Giderek artan hız ve çeşitlilikte, bilgiye, uzmana, kaynağa vb. erişim farklı ve çoklu kanallardan mümkün ve kolay hale geliyor. Dijital kanallardan öğrenme imkanları ise tersine, kolaylaşıyor, çoğalıyor ve ucuzluyor. Klasik kanallardan eğitim almak giderek pahalılaşıyor, insanların geliri düşüyor ve aradaki makas, açıldıkça açılıyor. İnsanlar odaklanmak ve derinleşmek istedikleri alanlar dışında gereksiz şeyler öğrenmeye çalışarak vakit kaybetmek istemiyorlar.

2.4. Eğitim teknolojilerini yeterince etkin ve verimli kullanamıyoruz;

Oldukça kıt olan kaynaklarımızla elde ettiğimiz teknolojik araçlara çok büyük paralar ödüyor, yetmiyormuş gibi fazla zaman ayırıyoruz, fakat istediğimiz sonucu, istediğimiz faydayı sağlayamıyoruz. İnternetin, dijital teknolojilerin zararları üzerinde odaklanıp, ondan sakınmaktansa faydalarına odaklanıp, ona uygun sistemler, yazılımlar ve içerikler geliştirmeliyiz. 2020 cowid-19 salgını da gösterdi ki, dijital ortamlar artık bir tercih değil, kesinlikle bir zorunluluk halini aldı. Her şeyde olduğu gibi eğitim ortamlarını da etkin ve verimli bir şekilde dijital olarak yeniden tasarlamak zorundayız.

2.5. Eğitim teknolojilerini sadece kullanmak değil, anlamak, tasarlamak ve geliştirmek zorundayız

Eğitim teknolojilerini sadece  kullanmak ile yetinen sistemler etkisiz hale geliyor.. Öğretmenlere, teknolojinin doğru yerde, doğru biçimde kullanılmasını öğretebilmek için verilecek birkaç günlük hizmet içi eğitimler yetersiz kalıyor. Gençlerimizi, teknolojiyi anlamayı, tasarlamayı ve geliştirmeyi esas alan bir anlayış ile yetiştireceğimiz yeni ortamlara ihtiyaç var. 

2.6. Öğretmenin üzerine düşen yük çok büyük

Öğretmenlerimizin bir taraftan alanında iyi olması ve öğretmenlik meslek bilgilerine hakim olması istenirken,  diğer taraftan  bunların yanı sıra, gelişen teknolojilere ayak uydurması ve değişen sistemleri mesleğine uyarlaması bekleniyor. Öğretmenlerimizin bunları tam olarak hakkını vererek yapması mümkün gözükmüyor. Bütün bunları yapacağım diye çabalayan ve kendini tüketen bir kısım öğretmenlerimizin yanında çok büyük bir kısmı ise  sonuç vermeyen, kolay çözümlere odaklanıyor. Oysa gelişen eğitim teknolojileri, işbirliği, paylaşım, birlikte üretim ve iletişim imkanlarını fazlasıyla sunuyor. 

Çalışma ortamlarını kesinlikle dijital alanlara taşımalı, bilgisayarın, teknolojinin, yazılımın yapacağı işleri öğretmenlerimize yaptırtmamalı, zaman ve emek israfına yol açan bu alanları teknolojiye bırakmalıyız. Teknoloji kullanarak kazanacağımız zamanı öğrenciye bire bir insani ilişkilere ve bunları sağlayacak etkinliklere ayırmanın yollarını bulmalıyız.

2.7. Bilgi her yerde, sadece bilgi veren değil, eğitici, rehber, kılavuz öğretmenlik anlayışını geliştirmeliyiz

Öğretmenin, öğrenmeyi sınıf sınırları dışına çıkarak tüm evrene yayması, öğrencilerin öğrenme stiline ve farklı, öğrenme ihtiyaçlarına uygun bilgi kaynaklarına anında erişim sağlayabilmesi, teknolojiyi öğrenme amaçlı olarak kullanılabilmesi,  öğrencilerin yaratıcılığını geliştirmesi, disiplinler arası çalışma ve araştırma becerisi kazanması, kültürler arası farklılıkları tanıması ve bu farklılıklara saygı duyması, ”Öğrenmeyi Öğrenme” konusunda daha fazla sorumluluk alması bekleniyor. Öğretmenin rolü değişiyor, bilgi veren değil eğitici rehber öğretmen rolü ön plana çıkıyor. 

2.8. Bulduklarımızla yetiniyoruz

İletişim ve teknoloji çağında, yoğun meslek yaşamının yorgunluğu sonrasında öğretmenlerin üretmeye yeterince zaman ayıramadığı/ayırmadığı, bu sebeple üretilen hazır içeriklerden ulaşabildiği, kendilerine yakın olan paylaşımlardan istifade etme kolaylığını tercih ettikleri görülmektedir.

2.9. 21. yüzyıl becerilerine göre eğitim-öğretim uygulamalarını gözden geçirmek gerekiyor

Ülkemizin endüstri 4.0, toplum 5.0 gibi küresel değişimlerin yanı sıra, 2023, 2053, 2071 Türkiye vizyonuna uygun hale gelmesi için 21. yüzyıl becerilerine göre eğitim-öğretim uygulamalarını gözden geçirmemiz, beyin temelli öğrenme, liderlik, işbirliği, yaratıcılık, dijital okuryazarlık, etkili iletişim, duyusal zeka, girişimcilik, global vatandaşlık, problem çözme becerisi, zaman yönetimi, veri analizi, veri yorumlama vb. becerilerine sahip olmamız ve öğrencilerimize kazandırmamız gerekiyor. 

2.10. Bireysel e-öğrenme modelleri geliştirmeliyiz

Gelişen eğitim teknolojileri ile beraber bireysel öğrenme, kurumsal öğrenmenin önüne geçiyor.  Öğrencilerin kendi hızında, kendi ihtiyaçlarına göre, kendi yetenekleri doğrultusunda öğrenmenin sağlanması ve kişiselleştirilmesi kaçınılmaz gözüküyor. Bu doğrultuda kişiselleştirilmiş eğitim ve bireysel e-öğrenme modelleri geliştirmeliyiz. Gelişen eğitim teknolojileri ile beraber zaman ve mekandan bağımsız öğrenme süreçleri eğitime yeni imkânlar sunuyor. 

2.11. Kimseye bir şey öğretemeyiz. Artık öğrenmenin sorumluluğu öğreniciye ait

Artık öğrenmenin sorumluluğu öğrenciye ait.  Öğrenci her zaman,  her yerde, kendi kendine,  kendi cihazlarıyla, sürekli öğrenme, e-öğrenme  imkanlarına sahip bulunuyor. Kütüphanelerde, web sitelerinde,  araştırmalar,  tasarımlar, deneyler, egzersizler vb. yaparak belirli bir  konuda, belirli bir alanda  çok derinleşebiliyorlar.  Klasik okul yapılarının yanı sıra, arkadaşlarından, alan uzmanlarından, mentorlardan, dijital ortamlardan öğreniyor, her  yerden,  her  kaynaktan  bilgi bilgi edinip, rehberlik alıyor, bilgi ediniyor, kendilerini  belirli  bir sisteme  bağlı  olmak  zorunda  hissetmiyorlar.

2.12. Birlikte çalışma, üretme, işbirliği ve paylaşım kültürü oluşturamıyoruz 

Bilginin bu kadar hızlı tüketildiği bir ortamda, ancak paylaşarak daha fazlasını üretebiliriz. Paylaşım kültürü, son yıllarda ekonominin üzerindeki etkileri kadar eğitim için de önemli fırsatlar sunuyor. Bugün bilgi özgür ve online ortamda özgürce paylaşılıyor.

Bireysel olarak gelişimin hızına ayak uydurmamız mümkün değil, etkili bir işbirliği, İletişim, paylaşım, birlikte üretim platformu oluşturmalıyız. Yoğun bir ekip takım çalışması yapmalı, İşbirlikleri geliştirmeliyiz

Yorumlarınız, görüş, öneri ve eleştirileriniz bizim için bir gelişme fırsatıdır.

Başa dön tuşu