3-Özel Eğitim ve RehberlikMESLEKİ GELİŞİM

3.9. Ailelerle İlişkiler

AİLELERLE İLİŞKİLER

Bölüm Hedefi
Bu bölümü tamamladığınızda;
• Ailelerin eğitim sürecine katılma gerekçelerini,
• Okul temelli katılımı,
• Ev temelli katılımı,
• İş birliği temelli katılımı,
• Ebeveynlik tarzlarını ve eğitim kademelerine göre katılım örneklerini öğrenmiş olacaksınız.

“En iyi ve akıllı ebeveynler kendi çocukları için istediklerini, toplumun bütün çocukları için istemelidir. Okullarımız için diğer idealler dar fikirli ve sevimsiz olur; demokrasimizi yok eder.”

John Dewey (1859 -1952)

Ebeveyn Katılımı

Çocuğun gelişiminde anne-babadan alınan genetik miras olan kalıtımdan sonra etkili olan unsur çevredir. Çevre deyince ilk akla gelen aile olmaktadır. Ailenin çocuğu yetiştirirken ona karşı olan tutumu, konuşmaları, yaklaşım biçimi ve uyguladığı disiplin tarzı çocuğun kişiliğini ve diğer bireysel özelliklerini biçimlendirmektedir. Ayrıca bu tutumlar öğrencilerin okuldaki başarılarını da etkilemektedir.

Ailelerle İlişkiler

Ailelerin eğitim sürecine katılmalarının temel gerekçelerini Akkök (1999) şöyle belirtmektedir:

Gerekçeler;

• Aileler çocuklarıyla en yoğun iletişim içinde olan kişilerdir. Onların gözlemlerinden ve görüşlerinden yararlanmak çocukların gelişimlerini kolaylaştıracaktır.

• Toplumumuzda genel olarak annelerin eğitim düzeylerinin alt düzeyde olması onlardan beklenen akademik katkıyı yeterince sağlayamamalarına yol açmaktadır. Aile katılım programları yetişkin eğitimi olarak algılanmaktadır.

• Ailelerin okulu tanıması, kendilerini bir parçası olarak hissetmesi, onların okul ve öğrenciler için kaynaklar araması için de fırsat sağlamaktadır. Ailelerin katılımında diğer bir önemli gerekçe de çocukların akademik performanslarının, okulun akademik standartlarının yükselmesine de katkısı olmasıdır.

• Sınıf ve okul ortamı içinde “ortak bir kültürün” oluşması için ailelerin eğitim sürecine ilişkin bazı etkinlikleri ev ortamına taşımaları ve bunları geliştirmeleri de çok yararlı olacaktır.

• Aileler çocuklarının gelişimi için en iyi ve etkili yolları, yöntemleri bulmak için çaba sarf etmektedirler. Ancak zaman zaman bu ipuçlarını bulmakta zorlanmaktadırlar.

• Aile katılımı ile geliştirilmeye çalışılan etkileşimden hem çocuklar hem de aileler yarar görmektedirler.

• Çocukların benlik algısı olumlu yönde etkilenmektedir.

• Çocukların akademik başarılarının arttığı gözlenmektedir.

• Ailelerin okula ve eğitim sürecine olumlu tutumlar geliştirmelerine yardımcı olmaktadır.

Ailelerin katılımları okul merkezli veya ev merkezli olarak iki gruba ayrılır (Akkök, 1999):

Okul Merkezli Katılım

• Aile- öğretmen konferans ve toplantılarına katılma
• Öğretmenlerle iletişim içinde olma
• Akademik etkinliklerde gönüllü olma
• Ailelerin proje ve ödevlere gönüllü yardımı
• Okul aile birliği çalışmalarına katılma

Ev Merkezli Katılım

• Ana babaların çocukları ile evde yapabilecekleri eğitimsel etkinlikler
• Öğretmenlerin gerektiği zaman yapacakları ev ziyaretleri

İş birliği temelli katılım

İş birliği temelli katılım, ebeveynin, öğretmen ve okul personeli ile öğrencinin gelişimine yönelik etkileşimleridir. Etkinlikler konusunda öğretmenle konuşmak, problemlerle ilgili konuşmak ve bilgi edinmek üzere okul yönetimi ile görüşmek iş birliği temelli katılım örnekleridir (Kaya, 2011). Ailelerin katılım programlarında şu noktaların gözden uzak tutulmaması gerekir:

• Ana babaların çocukların eğitimi, gelişimi ve eğitim yöntemleri ile ilgili olduğunu kabul etmek,

• Ana babaların becerilerinin ve özelliklerinin farklı olduğunu kabul etmek,

• Ailelerin ihtiyaçlarına yaratıcı ve esnek programlarla karşılık vermek,

• Ailelerin beklentilerini öğrenmek, rol ve sorumluluklarını paylaşmak,

• Ailelerin çocuklarının gelişimine ve eğitim-öğretim ortamına katkılarını vurgulamak,

• Ana babaların çocuklarına ilişkin gözlem ve düşüncelerini öğretmenlerle paylaşmalarını sağlamak,

• Ana babaların çocuklarıyla ilişkilerinin öğretmenlerin çocuklarla ilişkilerinden daha uzun süreli olduğunu akılda tutup programları buna göre ayarlamak,

• Aileleri karar verme sürecine katmak ve/veya kararlardan onları haberdar etmek,

• Aile katılımının zaman, çaba ve enerji gerektirdiğini göz önünde bulundurmak,

• Dikkati sorunlardan çok çözümlere vermek (Akkök, 1999):

Ailelerden Beklentiler

Rehberlik programında yer alan kazanımların kazandırılma sürecinde okul aile iş birliği kaçınılmazdır. Bu sebeple kazanımlara yönelik yaşantıların aile ortamında da sağlanması, takibinin yapılması ve aile desteği, programın etkililiğini artırmak için gereklidir. Bu amaçla velilerin;

• Öğrencilere kazandırılması istenen beceriler konusunda model olması

• Okul ile iş birliği yaparak öğrencinin takibi ve değerlendirilmesinde sınıf ve okul rehber öğretmenine destek sağlaması,

• Okulda düzenlenen velilere yönelik çalışmalara katılması beklenir.

İlkokulda Ebeveyn Katılımı

İlkokulda çalışan psikolojik danışmanlar, çocukların gelişimsel hedeflerine ulaşmalarında ebeveyn katılımına büyük önem vermektedirler. Ebeveyn desteği olmadan, sınıf rehber öğretmenlerinin ve psikolojik danışmanların sundukları hizmetlerde başarı sağlamaları zor görünmektedir. Ebeveynler çocuklarının rehberlik ve psikolojik danışma etkinliklerine katılmalarını desteklediklerinde, okul-ev arasında işe yarar bir ortaklık kurulmaktadır (Schmidt,2017).

Ortaokulda Ebeveyn Katılımı

Ortaokul öğrencileri, özerkliklerini ortaya koydukları, ebeveyn ve aileden bağımsızlaşmaya çalıştıkları bir gelişim dönemindedirler. Ergen gelişiminin bu geçiş evresinde, sınıf rehber öğretmeni ve psikolojik danışmanlar ebeveyn katılımının önemini bilir. Çocuklar bu geçiş sürecinde, onları ne zaman ve nasıl serbest bırakıp ne zaman ve nasıl kontrol altına almaları gerektiğini iyi bilen ebeveynlere ihtiyaç duyarlar. Bu konular, pek çok ebeveyn için öğrenmeyi gerektiren ve çocuklarına da yarar getirecek bir süreçtir. Bu süreç, ebeveynlerin kendileri ve çocukları için değişmelerini gerektirir. Bu değişim, ebeveynlerin kendilerini ve çocuklarını tanımaları için gereklidir.

Lisede Ebeveyn Katılımı

Lise yılları, pek çok öğrenci için artan bağımsızlık ihtiyacı ve sorumluluklar getirmektedir. Bunun doğal bir sonucu olarak ebeveyn katılımının azalması beklenmektedir. Ancak üniversite ya da mesleğe geçişle ilgili konular ebeveynlerin katılımını artırmaktadır. Bu dönemde, mesleki rehberlik ve eğitsel planlama hizmetlerine daha fazla yer verilir.
14-18 yaş ergen çocukları olan ebeveynler mesleki rehberlik ve eğitsel planlama, ergenle iletişim, sınavlara hazırlık gibi konularda sorun yaşayabilecekleri için, ebeveynlerin kendilerini tanımaları ve eğitmeleri beklenir. Lisede çalışan rehber öğretmen-psikolojik danışmalar ergenlik konuları, ergen-ebeveyn iletişimini kolaylaştıracak iletişim becerileri, gelişim görevleri, akran ilişkileri, sosyal medya kullanım davranışı vb. konularda ergen davranışı hakkında programlar hazırlayabilir ya da yakın bir kurumda, çevrede sunulan bu tür programlara ebeveynleri yönlendirebilir. Ayrıca ebeveynlere bu konularda yararlı olabilecek çevrimiçi bilgi kaynakları önerilebilir.

Ebeveynlik Tarzını Bulmak

1- Demokratik anne-baba:
Bu tür anne-baba çocuklarını bağımsız olmaya teşvik eder ama yine de eylemlerine sınırlar ve kontroller getirirler. Kural koyarlar ama kuralların mantığını açıklarlar ve eleştirileri dinlerler. Sevgilerini hissettirler ve çocukla iletişim kurarlar.

2- Otoriter anne-baba:
Bu tür ana babalar çocuklarını kontrol ederler ancak onları dinlemezler, çocuklarıyla daha az ilgilenirler, bazen soğuk ve katı olurlar. Ceza ve emirleri oldukça sıktır.

3- İzin verici anne-baba:
Bu tür anne-babalar çocuklarıyla yakından ilgilenir ancak onlardan pek bir şey istemezler, kural koymazlar, cezalandırmadan kaçınırlar. Genellikle tutarsız ve güvensizdirler.

4- İhmalkâr anne-baba:
Bu tür anne-babalar, çocuklarının yaşamıyla son derece ilgisizdirler. Anne-babaları ihmalkâr olan çocuklar, anne-babalarının yaşamlarının diğer yönlerinin kendilerinden daha önemli olduğu duygusu geliştirir (Santrock, 2021).

Padlet ile yapıldı

3. ÖZEL EĞİTİM ve REHBERLİK

3.1. Değişen Eğitim Anlayışı

3.2. Rehberliğin Tarihi, İlkeleri ve İşlevleri

3.3. Okul Rehberlik ve Psikolojik Danışma Programı

3.4. Eğitim Kurumlarında Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Yürütülmesi

3.5. Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri İl Yürütme Komisyonu

3.6. Sınıf Rehberlik Programı

3.7. Bireyi Tanıma: Alanlar

3.8. Bireyi Tanıma: Teknikler ve Uygulamalar

3.9. Ailelerle İlişkiler

3.10. Rehberlikte Etik ve Bilgilerin Saklanması

3.11. Özel Eğitime Gereksinim Duyan Öğrenciler ve Özel Eğitim – I

3.12. Özel Eğitime Gereksinim Duyan Öğrenciler ve Özel Eğitim – II

3.13. Rehberlik ve Araştırma Merkezine Yönlendirme

3.14. Eğitsel Değerlendirme ve Tanılama Süreci ve Eğitim Ortamına Yerleştirme

3.15. Destek Eğitim Modelleri

3.16. Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Hazırlama – I

3.17. Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Hazırlama – II

3.18. Öğretimin Bireyselleştirilmesi ve Öğretim Uyarlamaları – I

3.19. Öğretimin Bireyselleştirilmesi ve Öğretim Uyarlamaları – II

3.20. Özel Yetenek ve Temel Özel Yetenek Kuramları

3.21. Özel Yeteneklilerin Özellikleri

3.22. Özel Yeteneklilerin Tanılanması

3.23. Özel Yeteneklilerin Eğitimleri

3.24. Özel Yetenekliler İçin Okul Sonrası Bir Program Örneği: ÜYEP

3.25. Özel Yeteneklilerin Öğretmenleri

Mehmet Köşk

Fırsatlar ancak gelirken ve önü kesilerek yakalanır, ardından koşularak değil... Her zaman yapacak bir şeyler vardır. Daha fazla değil, daha sistemli ve birlikte çalışmalıyız.

Yorumlarınız, görüş, öneri ve eleştirileriniz bizim için bir gelişme fırsatıdır.

Başa dön tuşu