OTT.1.2. Türk Dilleri

TÜRK DİLLERİ
Türk dilleri ve Türk şiveleri geniş bir alanda ana dil olarak yaklaşık 180 milyondan fazla kişi tarafından konuşulmaktadır. İkinci dil olarak konuşulanlar da sayılırsa yaklaşık 250 milyon kişi tarafından
konuşulduğu ortaya çıkmaktadır. Türk dillerinin otuz ayrı dil veya lehçeden oluştuğu bilinmektedir. Bununla beraber Türk dillerinin birçoğu bugün kullanılmamakta ve ölü dil sayılmaktadır. En çok konuşulanları ise sırasıyla Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Özbekçe, Kazakça, Uygurca, Türkmence, Tatarca ve Kırgızcadır.
TÜRK DİLLERİNİN COĞRAFİ DAĞILIMI
Türk dilinin konuşulduğu alan doğudan batıya Uzak Doğu ve Batı Çin’den Doğu Avrupa ve Anadolu’ya kadar, kuzeyden güneye ise İdil-Yayık (Volga-Ural) ve Güneybatı Sibirya’dan Doğu Türkistan, Kuzey Afganistan, Kuzey İran ve Kafkasya’ya kadar uzanır.
Türk dili genel olarak üç büyük koldan oluşur: Kıpçak, Oğuz ve Karluk. Bunun yanında nüfusu sayıca az olan Kuzeydoğu Sibirya, Güney Sibirya ve Ogurca (Çuvaşça) gibi Türk lehçeleri bulunmaktadır.
Kıpçak grubunda bulunan lehçelerde Eski Türkçe söz başı “y” ünsüzü “c” ünsüzüne, söz sonundaki “ğ” ünsüzü ise “v” ünsüzüne dönüşmektedir.
Örneğin Eski Türkçe yüräk “kalp, yürek” Kıpçak lehçelerinde genelde cürek, tağ “dağ” ise tav / tau olarak telaffuz edilir.
Oğuz grubundaki lehçeler için Eski Türkçe söz başı “k” ünsüzünün “g” ünsüzüne, “t” ünsüzünün ise “d” ünsüzüne dönüşmesi söz konusudur.
Eski Türkçe kel- “gelmek” yerine gel-, tiş “diş” sözcüğü yerine ise diş sözcüğü kullanılır.
Karluk grubundaki lehçelerde ise Eski Türkçe sözcükler aynen korunmakla beraber bu sözcükler ses bakımından değişime uğramıştır.
Bu grubun özelliklerinden biri ünsüz ikizleşmesidir. Örneğin Eski Türkçe yeti “yedi (sayı)” yetti, katıg “katı, sert” kattık şeklindedir.
Güney Sibirya lehçeleri bu üç grupla yakınlık göstermekle beraber söz varlığında daha arkaik unsurlar ağırlıktadır. Bu grubun diğerlerinden farkına şu örnek verilebilir: Tuva dilindeki adak “ayak”, Yakutçada atah, diğerlerinde ise ayak yalnız Halaç dilinde hadak şeklindedir.
Ogur grubunun bugünkü tek temsilcisi Çuvaşça, ölü sayılan ve diğer Türk dillerine daha uzak kalan Eski Bulgarcanın mirasçısı olarak kabul edilmektedir. Bu dilin özelliklerinden biri diğer Türk lehçelerinde sonu “z” ile biten sözcüklerin “r” ile bitmesidir. Örneğin Çuvaşçadaki tahar- Eski Türkçe’de tokuz “dokuz”, Çuvaşçadaki hır- Eski Türkçe’de kız “kız”olarak kullanılmıştır. Diğer Türk lehçelerinden epey uzaklaşan diğer
bir lehçe ise Kuzeydoğu Sibirya grubuna ait Yakut (Saha) Türkçesidir. Bu lehçede Eski Türkçe söz başı “y” ünsüzü genel olarak “s” ünsüzüne dönüşür. Örneğin Eski Türkçe yıl “yıl, sene” Yakutça sil biçiminde söylenir.
Türk Dilinin Tarihî Gelişimi
Ön Türkçe (tüm Türk dillerinin kaynağı), (MÖ-M IV. yy.)
Yazılı Eski Türkçe: Kök Türkçe, Eski Uygur Türkçesi (V-IX. yy.)
Orta Dönem Yazılı Türkçesi: Karahanlı Türkçesi, Çağatay Türkçesi (X-XV. yy.)
Çağdaş Türk Dillerinin Sınıflandırılması
Kıpçak Grubu (Türkçenin Kuzeybatı Kolu)
Batı: Kırım-Tatarcası, Kumukça, Karaçay-Balkarca, Karaimce
Kuzey: Tatarca, Başkurtça
Güney: Kazakça, Kırgızca, Karakalpakça, Nogayca
Oğuz Grubu (Türkçenin Güneybatı Kolu)
Batı: Türkiye Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Gagavuzca
Doğu: Türkmence, Horasan Türkçesi
Karluk Grubu (Türkçenin Güneydoğu Kolu)
Batı: Özbekçe
Doğu: Uygurca
Kuzeydoğu Sibirya Lehçeleri
Yakutça (Saha Türkçesi), Dolganca
Argu Lehçesi
Halaçça
Ogur Lehçesi (ya da Eski Bulgarca)
Çuvaşça
DESTEK, KATKI ve DEĞERLENDİRMELERİNİZİ BEKLİYORUZ.
Ünite ile ilgili dosya, doküman, sunum, slayt, ses, görüntü, fotoğraf, video, vb. her şeyi aşağıdaki sanal duvarda (Padlet) paylaşabilir, görüş ve düşüncelerinizi belirtebilir, yorumlarınızla katkıda bulunabilirsiniz. Yapacağınız tek şey + ya tıklayıp sonrasında istediğinizi panoya eklemek. Birlikte düşünüyor, tasarlıyor, üretiyor ve paylaşıyoruz. Öğretmen İmecesi