OTT.3.1. I. Kök Türk Kağanlığı


I. KÖK TÜRK KAĞANLIĞI
Kök Türk Kağanlığı 552-744 yıllarında hüküm sürmüş ilk merkezî Avrasya İmparatorluğu olarak bilinmektedir. Hanedan 552 yılında Altay Dağlarının güneybatı eteklerinde yaşayan Türklerin Aşina boyu mensubu iki kardeş Bumin ve İstemi tarafından kurulmuştur. Baş yöneticisi Kağan unvanını taşımıştır.
Sınırları Uzak Doğu’dan Karadeniz’in kuzeyine kadar ve Güney Sibirya’dan Horasan ve Kuzey Hindistan’a kadar ulaşmıştır. Çin, Bizans ve Sasaniler İranı ile üstünlük savaşları sürdürmüştür. Orta Asya’nın onlarca kabile-boy yönetimiyle beraber Doğu Türkistan, Amuderya-Sirderya havzası, Horasan ve Kuzey Hindistan’daki yirmiden fazla devleti kendine bağlamıştır. Başlıca yönetim merkezleri Ötüken Bölgesi (günümüzdeki Moğolistan), Ordubalık, Suyab ve Taraz (Yedisu), Cabgukent ve Çaç (Taşkent), Ak-Tağ ve Beşbalık (Doğu Türkistan) şehirleridir.

Kök Türk Kağanlığı Asya Hun İmparatorluğu’ndan sonra Orta Asya’da kurulan ikinci büyük Türk devletidir. Tarihte ilk kez Türk adının devlet adı olarak kullanıldığı dönemdir. VII. yüzyıla ait kaynaklara göre Kağanlık döneminde Türkistan adı İdil ve Horasan’dan Çin’e kadar uzanan iller için kullanılmaya başlanmış ve Kök Türk Kağanlığı döneminde Orta Asya ve civarı bu adla anılmıştır.
Kök Türk Kağanlığı tarihinde Bumin Kağan (552-553), Mukan Kağan (553-572), İstemi Yabgu (568-576), İlteriş Kutluk Kağan (682-692), Kapgan Kağan (692-716), Bilge Kağan (716-734) güçlü hükümdarlar olarak bilinmektedir. İstemi ve Mukan Kağan döneminde Kağanlık zirveye ulaşmıştır. Ayrıca 682-725 yılları arasında üç kağana ayguçı (baş vezir) olmuş Tonyukuk, ordu komutanı Kültegin (öl. 731) ve diğerlerinin devletin yükselmesinde hizmetleri büyüktür.

Kağanlık merkezi Ötüken (Orhun vadisi / Moğolistan) olan Doğu Kök Türk (552-630, 682-744) ve merkezi Suyab (Yedisu) olan Batı Kök Türk Kağanlığı (568-740) olarak iki kanattan yönetilmiştir.
Bumin Kağan’ın nesilleri Güney Sibirya, Moğolistan, Uzak Doğu ve Kuzey Çin’i Doğu Kök Türkleri olarak yönetmişlerdir. Eski Türklerce kutsal sayılan Ötüken, Orhun Vadisi’nde yer almakta olup burada kağanlar
tarafından Türk milletine (bodun) hitap eden birçok yazılı taş (bitik taş) dikilmiştir. Tonyukuk, Bilge Kağan ve Kültegin yazıtlarında çeşitli Türk boylarının birlik sağlamaları gerektiği ancak bu birlik sayesinde halkın “Bengü İl” tutabilecekleri ve millet olarak var olabilecekleri vurgulanmıştır.

Kağanlığın Altay Dağlarından Karadeniz’in kuzeyine, İdil ve Yayık’tan Kuzey Hindistan’a kadar olan kısmını ise İstemi Yabgu’nun nesilleri Batı Kök Türkleri olarak ellerinde tutmuşlardır. Devlet, Yedisu bölgesinde on Türk boyunun bir araya gelmesi ile yönetildiği için Batı Kök Türk Kağanlığı’nın adı “On Ok” olarak adlandırılmıştır. Batı Kök Türk Kağanlığı tarafından Çaç (Taşkent) bölgesinde Soğd yazısıyla “Türk Kağan”, “Tardu Kağan”, “Tun Cabgu Kağan” gibi hükümdar adları ve “Cabgu”, “Cabgu Kağan” ve “Kağan” gibi unvanlarla bronz sikkeler bastırılmıştır.
Kök Türkler; Sui ve Tang gibi Çin Hanedanları, Bizans İmparatorluğu ve Sasaniler İranı gibi o dönemin en büyük devletleriyle ilişki kurmuşlardır. Bu devletlerle hem barış hem savaş hâlinde bulunan Kağanlık çoğu kez zafer elde etmiştir. Çin’deki Sui Hanedanı’nı bir süre kendine tabi yapmış, Çin sarayındaki melikeler kağanlara eş (Hatun) olarak yollanmıştır. Kök Türkler ilkin Sasanilerle dostça ilişkilerde bulunmuş ancak İran tarafından Kök Türk tüccarlarının beraberinde götürdükleri ipek eşyaların yakılmasıyla arada savaş başlamıştır. Kök Türk orduları Herat (Afganistan) ve İsfahan’a (İran) kadar ilerlemişlerdir. Bizans ve Kağanlık münasebetleri ise genelde ılımlı olmuştur. Karşılıklı elçiler gidip gelmiş, müttefik olarak Sasanilere karşı savaşmışlardır.

İstemi Yabgu ve torunu Tun Yabgu Kağan (618-630) döneminde Kök Türk elçileri Bizans’ın başkenti Konstantinоpolis’e (İstanbul) devamlı gidip gelmişlerdir. Bu dönemde Kırım ve Azerbaycan toprakları da kısa bir müddet Kök Türk sınırlarına dâhil edilmiştir.
Batı Kök Türklerine bağlı Amuderya Sirderya arası ve ona bitişik bölgelerde VII-IX. yüzyıllarda Çaç/Taşkent Teginleri, Fergana Aşina Hanedanı, Toharistan Yabguları ve Kabil Tegin Şahları gibi hanedanlar kurulmuştur. Onların kökeni Aşina Hanedanı’na uzanmaktadır.
Bu dönemde Hazar Denizi’nin güneydoğusunda Dihistan, Gürgan ve Merv (bugünkü Türkmenistan) toprakları da Kök Türklerin emri altında bulunmuştur.
KÜL TEGİN YAZITI

Üstte mavi gök, altta yağız yer yaratıldığında, ikisi arasında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğlunun üzerine ecdadım Bumin Kağan, İstemi Kağan oturmuş. Oturarak Türk halkının devletini, yasalarını ele alıp düzenlemişler…
Tanrı gibi gökte olmuş Türk Bilge Kağan’ı, bu zamanda tahta oturdum. Sözümü tamamiyle işit. Bilhassa küçük kardeş yeğenim, oğlum, bütün soyum, milletim, sağdaki Şad, Apa beyleri, soldaki Tarkanlar, Buyruk Beyleri, Otuz Tatar…, Dokuz Oğuz Beyleri, milleti! Bu sözümü iyice işit, adamakıllı dinle: Doğuda gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına kadar, onun içindeki millet hep bana tabidir… Türk kağanı Ötüken ormanında otursa ilde sıkıntı yoktur.
Doğuda Şantung ovasına (Kuzeydoğu Çin’e) kadar ordu sevk ettim, denize ulaşmama az kaldı. Güneyde Dokuz Ersin’e kadar ordu sevk ettim, Tibet’e ulaşmama az kaldı. Batıda İnci nehrini (Sır-derya’yı) geçerek Demir Kapı’ya (Amuderya/Toharistan’a) kadar ordu sevk ettim. Kuzeyde Yir Bayırku yerine (Baykal Gölü’ne) kadar ordu sevk ettim.
Ergin M., Orhun Abideleri, İstanbul, 2013, s. 12 ve 14’ten kısaltılarak alınmıştır.
TONYUKUK YAZITI
Türk Bögü Kağan için, Türk Bilge Kağan için, Kapgan Kağan için gece uyumadım, gündüz oturmadım. Kızıl kanımı dökerek, kara terimi akıtarak işimi gücümü hep ona verdim.
Öncüleri yine uzaklara gönderdim; hisarları, gözcüleri çoğalttım; kağanım ile seferlere çıktık. Tanrı korusun, bu Türk milletinin içinde silahlı düşman dolaştırmadım, damgalı at koşturtmadım. İlteriş Kağan (devlet ve savaşları) kazanmasaydı, onun ardından ben kazanmasaydım İl (devlet) yine, Bodun (millet) yine yok
olacaktı. O kazandığı için, ardından ben kazandığım için İl yine İl oldu, millet yine millet oldu.
Ben artık yaşlandım, kocadım. Herhangi bir yerdeki kağan sahibi bir millete benim gibisi olsa ne sıkıntıları olabilir? Türk Bilge Kağan ilinde yazdırdım. Ben Bilge Tonyukuk.
Ergin M., Orhun Abideleri, İstanbul, 2013, s. 42’den kısaltılarak alınmıştır.

ERGENEKON DESTANI
XIV. yüzyılda Reşideddin Fazlullah Hemedanî’nin kaleme aldığı Cami’üt-Tevârih (Tarihlerin Cemi) adlı eserin “Türk ve Moğol Kabilelerinin Tarihi” bölümünde ve
Ebülgazi Bahadır Han’ın Şecere-i Türk adlı eserinde Çin yıllıklarında sunulan Kök
Türk Türeyiş efsanesini andıran bir rivayet kaydedilmiştir:
Orhun Kitabelerinden alınan bu metinlere göre bir hükümdar devletin
güçlü olması için neler yapmalıdır?
Oğuz Han soyundan İl Han’ın hükümdarlığı sırasında düşmanların hükümdarı Sevinç Han savaş açtı. İl Han’ın ülkesindeki herkesi öldürdüler. Yalnız İl Han’ın oğulları Kıyan ve Nüküz kaçıp kurtulmayı başardılar. Yabani koyunların yürüdüğü bir yolu izleyerek yüksek bir dağda dar bir geçite vardılar. Bu yere “maden yeri” anlamında “Ergene Kon” adını verdiler. Dört yüzyıl sonra kendileri ve sürüleri o kadar çoğaldılar ki, Ergenekon’a sığamadılar. Atalarının buraya geldiği geçidin yeri unutulmuştu. Bir demirci, dağın demir kısmı eritilirse yol açılabileceğini söyledi. Demirin bulunduğu yere bir sıra odun, bir sıra kömür dizdiler ve ateşi yaktılar.
Demir eridi, yüklü bir deve geçecek kadar yer açıldı. İl Han’ın soyundan gelen
Türkler yeniden güçlenmiş olarak eski yurtlarına döndüler, atalarının intikamını aldılar. Ergenekon’dan çıktıkları günü her yıl ilkbaharın başında bayram yaptılar.
Turan O., Türk Cihân Hâkimiyeti Mefkûresi, İstanbul: Ötüken Neşriyat, 2014’ten kısaltılarak alınmıştır.
Ergenekon Destanı’nda demir dağın delinerek geçidin açılmasıyla ilgili anlatılan bu olay aslında neyi sembolize etmektedir? Araştırınız.
DESTEK, KATKI ve DEĞERLENDİRMELERİNİZİ BEKLİYORUZ.
Ünite ile ilgili dosya, doküman, sunum, slayt, ses, görüntü, fotoğraf, video, vb. her şeyi aşağıdaki sanal duvarda (Padlet) paylaşabilir, görüş ve düşüncelerinizi belirtebilir, yorumlarınızla katkıda bulunabilirsiniz. Yapacağınız tek şey + ya tıklayıp sonrasında istediğinizi panoya eklemek. Birlikte düşünüyor, tasarlıyor, üretiyor ve paylaşıyoruz. Öğretmen İmecesi